Ankilozan Spondilit Nedir? Kimlerde Görülür?

Ankilozan Spondilit Nedir?

Toplumda her yüz kişiden birinde görülen ankilozan spondilit, omurgada iltihaba neden olan kronik bir romatizmal hastalıktır. Hastalık genellikle omurganın alt bölümü ve leğen kemiğinin birleşme yerinde (sakroiliak eklem), yani alt bel bölgesinde başlar. Zamanla omurgayı oluşturan kemikler arasındaki iltihap nedeniyle omurga kemiklerinde birleşmeler meydana gelir. Hastalığın başlangıç sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte genetik yatkınlık önemli bir etkendir. Ankilozan spondilit sadece eklemlerde değil diğer organ ve sistemlerde de nüksedebilir. Bu özelliği ile sistemik bir hastalık olarak tanımlanabilir.

Ankilozan spondilit sebebiyle omurlarda oluşan yapısal değişiklikler kamburluk gibi duruş  (postural) problemlerine neden olabilir. Omurga hareketlerinin ve esnekliğinin kısıtlanması ve omurganın duruşundan ötürü omurga çevresi yumuşak dokularda ağrılar meydana gelebilir. Bazı vakalarda hastalığın ilerleyen evrelerinde kişi boyun ve bel hareket yeteneğini kaybetmeye başlayabilir. Hayat kalitesini negatif yönde etkileyen ankilozan spondilit hastalığının ilerleyişinin  kişiden kişiye göre değişebileceği unutulmamalıdır. Bu yazının devamında, ankilozan spondilit hastalığının belirtileri, kimlerde görüldüğü, tanısı ve tedavisi ile ilgili detaylı bilgilere yer vereceğiz.

ankilozan

Ankilozan Spondilit Belirtileri

Ankilozan spondilit belirtileri genellikle 20 ila 40 yaş arasında görülmeye başlar. Belirtilerin başlangıcı kadınlarda daha geç gözükebilir ancak mutlaka 40 yaşından önce bulgu vermeye başlar.

İlk belirtiler sabahları ve uzun süreli hareketsizlik sonrası görülen bel ağrıları ve bu ağrıların hareket ile hafiflemesi şeklinde ortaya çıkabilir. Ankilozan spondilit, sadece eklemleri değil organ ve yumuşak doku gibi  tüm vücut sistemlerini etkileyebilir. Tıpkı romatoid artrit ve diğer romatolojik hastalıklar gibi alevlenmeler şeklinde seyreder. 

Ankilozan spondilit belirtileri:

  •  40 yaşının altında başlayan bel ağrısı 
  • Sabah uyandıktan sonra ve uzun istirahat sonrası bel ağrısı ve tutukluluk hissi   
  • Bel ağrısı ve tutukluluğun hareket edildiğinde azalması, dinlenme ile artması
  • Bel hareketlerinde kısıtlanma hissi
  • Ağrının kronik olması (3 aydan uzun sürmesi)
  • Bel çevresinde görülen kas ağrısı
  • Diğer sistemik belirtiler (Deri döküntüleri, iştahsızlık, yorgunluk)

Ankilozan Spondilit Kimlerde Görülür

Vücudun kendi savunma sistemine saldırdığı, otoimmün bir hastalık olan ankilozan spondilitin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak HLA-B27 genini taşıyan kişilerde hastalığın görülme riski daha fazladır. Türkiye’deki hastaların yaklaşık %80’i bu geni taşır, Avrupa’da ise bu oran %95-99 ları bulur. Bu veriden yola çıkarak  genetik faktörlerin hastalığın görülme olasılığı üzerinde büyük öneme sahip olduğu söylenebilir. Birinci dereceden akrabada ankilozan spondilitin varlığı, kişinin hastalığa yakalanma olasılığını %20  civarında artırır. Ankilozan spondilit erkeklerde kadınlara oranla daha fazla görülür.

Ankilozan spondilit hastalarının çoğu ilk olarak  doktora  kronik bel ağrısı şikayetleri için başvururlar. Hastalık ilk aşamalarda çok fazla belirti göstermeyebileceğinden bel ağrısı ile başvuran hastalara ankilozan spondilit tanısı konulamayabilir ve bu durum hastaların bel fıtığı ve fibromiyalji gibi yanlış tanılar almasına yol açabilir.

Ankilozan Spondilit Tanısı

Ankilozan Spondilit hastalığının tanısı romatoloji hekimleri tarafından konulur. Tanı için sözlü muayene (anamnez), radyolojik değerlendirme ve fiziksel muayene ile birlikte değerlendirilir. Fizik muayene sırasında eklem hassasiyeti, ağrı, omurganın hareket açıları doktorunuz tarafından değerlendirilir.

Radyolojik görüntüleme yöntemleri tanı aşamasında oldukça önemlidir. Ankilozan spondilit hastalığında en sık kullanılan görüntüleme yöntemi MR (manyetik rezonans)’dır. MR ile incelenen eklem iltihabı ankilozan spondilit tanısı için önemli bir veridir. 

Radyolojik görüntülemenin yanında tanı için çeşitli kan testleri de uygulanır. Vücuttaki iltihap miktarını gösteren belirteçler ankilozan spondilit hastalarında yüksek çıkabilir. Fakat bu belirteçler farklı inflamatuar hastalıklarda da yüksek çıkabileceğinden tanı için yeterli olmayabilir. Bunlarla beraber kan tahlili ile kişide HLA-B27 geninin varlığı incelenir. Ancak bu genin varlığı hastalığın kesin tanısı anlamına gelmez.

Ankilozan Spondilit Tedavisi

Ankilozan spondilit hastalığının kesin bir tedavisi yoktur. Hastalık alevlenme dönemleri ile yaşanabilir ve ilerleyişi kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Kullanılan tedavi yöntemlerinin amacı ağrı ve tutukluğu gidermek, komplikasyonları ve omurga deformitelerini önlemektir. Tedavinin başarısı için erken tanı ve müdahale büyük önem arz etmektedir.

İlaçlar: İltihap önleyici ağrı kesici ilaçlar (NSAİİ) iltihabı bastırarak ağrı ve tutukluluğun önlenmesinde en sık kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçların fayda sağlamadığı hastalarda TNF grubu olarak isimlendirilen biyolojik ilaçlar kullanılabilmektedir.

Ankilozan Spondilit Egzersizleri (Fizyoterapi ve Egzersiz Uygulamaları): Kişinin ağrı şiddetine, limitasyon miktarına ve  hastalığının seviyesine göre oluşturulacak kişisel fizyoterapi ve egzersiz uygulamaları ankilozan spondilit tedavisinde büyük bir öneme sahiptir. 

Omurganın hareketliliğini kısıtlayan ankilozan spondilit hastalığında  mobilite, germe, eklem hareket açıklığı ve kuvvetlendirme gibi çeşitli egzersiz tipleri uygulanmaktadır. Hastanın ağrısının azaltılmasında, postürünün düzeltilmesinde, kişinin esnekliğinin ve hareket açıklığının artırılmasına katkı sağlayan bu egzersizler, günlük yaşam aktivitelerinin daha rahat ve özgürce yapılmasına yardımcı olur.

Ankilozan spondilitin solunum üzerinde de negatif etkileri bulunmaktadır. Kaburgaları omurgaya bağlayan eklemleri de etkileyebilen iltihap sonucu ankilozan spondilit hastalarında solunum kapasitesi azalabilmektedir. Bu nedenle solunum egzersizleri de tedavide büyük bir öneme sahiptir.

Düzenli yapacağınız nefes egzersizleri, akciğer kapasitenizi artırarak ankilozan spondilitin neden olduğu sorunları önleyebilir. Günlük hayatınızda rahatça uygulayabileceğiniz çok sayıda nefes egzersizine Moovbuddy uygulaması üzerinden erişebilir, gelişiminizi rahatlıkla takip edebilirsiniz.

Ankilozan Spondilit Hastaları Nelere Dikkat Etmeli?

Ankilozan spondilitin standart tedavisine ek olarak, ağrı ve iltihabın azaltılması için yapılacak hayat tarzı değişiklikleri tedaviye büyük destek sağlar. 

Bu değişikliklerden bazıları aşağıda sıralanmıştır:

Besleyici bir diyet uygulayın: Kızarmış yiyecekler, işlenmiş etler, yağ ve şeker oranı yüksek yiyecekler iltihap yapıcı etkiye sahip olabilir. Akdeniz diyeti gibi anti-inflamatuar diyetler iltihapla mücadeleye yardımcı olabilir.

Sağlıklı kilonuzu koruyun: Obezite ve aşırı kilo eklemler ve kemikler üzerinde baskı oluştururak kemikler üzerindeki hasarı artırabilmektedir.

Alkol tüketimini sınırlayın: Çok fazla alkol almak kemikleri zayıflatabilir ayrıca osteoporoz (kemik erimesi) riskini artırabilir. Bu durum, eklemler üzerinde hasara sebep olan ankilozan spondilitin ilerleyişini hızlandırabilir.

Sigara içmeyi bırakın: Tütün ve tütün ürünleri kullanımı ankilozan spondilitin omurga üzerinde oluşturduğu hasarı hızlandırır ve ağrıyı şiddetlendirir.  Bu nedenle sigara kullanımı mutlaka bırakılmalıdır.