
İş hayatında, ilişkilerde, hatta kendimizle olan diyaloglarımızda bile çoğu zaman “anlatmak” ön planda. Oysa iletişimin asıl belirleyicisi çoğu zaman söylenenler değil, duyulanlardır.
İşte bu sebeple: Etkili iletişim, etkili dinlemeyle başlar.
Peki, gerçekten dinliyor muyuz?
Dinleme Bir Beceri, Hatta Cesarettir
Dinleme, pasif bir süreç değil; dikkat, sabır, empati ve kabul içeren aktif bir beceridir. Doğan Cüceloğlu’nun da vurguladığı gibi, çoğumuz “dinliyormuş gibi yapıyoruz.” Çünkü:
- Düşüncelerimiz başka yerlerde.
- Kendi söyleyeceklerimize odaklanıyoruz.
- Ya da karşı tarafın söylediklerinden yalnızca bizi ilgilendiren kısımları seçiyoruz.
Bu dinleme biçimlerine literatürde farklı adlar veriliyor:
Görünüşte dinleme, seçerek dinleme, savunucu dinleme, tuzak kurucu dinleme, yüzeysel dinleme…
Etkin Dinlemenin Özünde Ne Var?
Gerçek bir dinleyici;
- Empati kurar: Karşısındakini sadece anlamaya değil, hissetmeye çalışır.
- Yargılamaz: Kabul eder ama bu onayladığı anlamına gelmez.
- Beden diliyle destekler: Göz teması, baş hareketi, sessizlik bile bir dinleme göstergesidir.
- İletişim engeli koymaz: Yargılamak, öğüt vermek, konuyu değiştirmek, küçümsemek… Bunların hepsi iletişimi kesen davranışlardır..
İş Hayatında Etkin Dinleme Neden Önemlidir?
- Ekip içi güven ve bağlılık kurar
- Yanlış anlaşılmaları ve çatışmaları azaltır
- Liderin güven veren, saygılı ve çözüm odaklı bir profil çizmesini sağlar
- Müşteri ve paydaşlarla daha sağlam ilişkiler kurar
Etkili dinleme, özellikle yönetici pozisyonundaki kişiler için sadece bir iletişim becerisi değil; bir liderlik aracıdır.
Etkili iletişim, karşımızdakini değiştirmek değil; önce anlamaya niyet etmek ile başlar.
Empati, kabul, ben dili, iletişim engellerinden kaçınmak ve en önemlisi gerçekten dinlemeye hazır olmak, hem bireysel hem kurumsal ilişkilerde fark yaratır.
Kendimize Şu Soruyu Sorabiliriz:
Dinlerken gerçekten anlamaya mı çalışıyorum, yoksa sadece yanıt vermeye mi hazırlanıyorum?
Siz işyerinizde etkili iletişim kurabildiğinizi düşünüyor musunuz? Yöneticiniz size bu konuda ne kadar alan tanıyor? Eğer yöneticiyseniz, ekibinize bu konuda yeterli alanı tanıdığınızı düşünüyor musunuz?