Vücudumuz yediğimiz yiyeceklerin çoğunu şekere (glikoz) dönüştürür ve kan dolaşımına bırakır. Kandaki şeker miktarı yükseldiğinde, pankreas insülin hormonunun salgılanması için sinyal verir. Bu hormon, kanda bulunan glikozun enerji olarak kullanılması için hücrelere girmesini sağlar.
Şeker hastalığı ya da diyabet, pankreasın yeterince insülin üretememesi ya da ürettiği insülinin gerektiği şekilde kullanılmadığı durumlarda ortaya çıkar. Yeterli insülin olmadığında veya hücreler insüline yanıt vermeyi bıraktığında, kan dolaşımında çok fazla miktarda şeker ortaya çıkar.
Diyabet Tipleri Nelerdir?
Şeker hastalığının Tip 1, Tip 2 ve Gestasyonel diyabet olmak üzere 3 farklı tipi vardır.
Tip 1 Diyabet
Bu tip şeker hastalığı bir otoimmün hastalıktır. Yani vücudun bağışıklık sistemi pankreasın insülin üreten hücrelerine saldırır ve yaklaşık %90’ından fazlasını yok eder. Bu nedenle pankreas çok az insülin üretir ya da hiç üretmez. Bu hastaların her gün insülin almaları gerekir. Diyabetli kişilerin sadece %10’u bu tip diyabete sahiptir. Genellikle çocuklarda ve genç yetişkinlerde teşhis edilmesine rağmen her yaşta gelişebilir.
Tip 2 Diyabet
Şeker hastalığının bu tipinde, pankreas genellikle insülin üretmeye devam eder. Buna rağmen vücut pankreasın ürettiği bu insüline karşı direnç geliştirir ve verimli şekilde kullanamaz. Tip 2 diyabet ilerledikçe pankreasın insülin üretme kabiliyeti azalır.
Tip 2 diyabetin risk faktörleri hakkında detaylı bilgiye yazımızın devamında ulaşabilirsiniz.
Gestasyonel Diyabet
Bu tip diyabet hamilelik sırasında bazı kadınlarda gelişir. Diğer şeker hastalığı çeşitleri gibi kandaki şeker miktarını artırır. Gestasyonel diyabet genellikle hamilelikten sonra ortadan kalkar. Ancak gestasyonel diyabetiniz varsa, yaşamınızın ilerleyen dönemlerinde Tip 2 diyabet geliştirme riskiniz daha yüksektir.
Diyabet Risk Faktörleri Nelerdir?
Tip 1 Diyabet Risk Faktörleri
- Genetik ve aile öyküsü: Tüm diyabet tipleri için genetik büyük önem taşır. Birinci derece akrabalarda (anne, baba, kardeş) şeker hastalığının bulunması Tip 1 diyabete sahip olma riskini artırmaktadır.
- Pankreas hastalıkları: Pankreasta meydana gelen herhangi bir rahatsızlık insülin hormonunun salgılanmasını etkileyeceğinden Tip 1 diyabet riskini artırır.
- Enfeksiyon ve hastalıklar: Bazı enfeksiyonlar ve hastalıklar pankreas hücrelerine zarar verdiklerinden insülin salgılanma mekanizmasını bozabilirler.
Tip 2 Diyabet Risk Faktörleri
- Aşırı kilo ve obezite: Tip 2 diyabet için en önemli risk faktörü olan obezite kişide insülin direncine sebep olarak glikoz kullanım mekanizmasını etkiler.
- Hareketsiz yaşam biçimi: Hareketsiz yaşam kilo kontrolünü zorlaştırdığı için önemli bir risk faktörüdür.
- Genetik ve aile öyküsü: Diğer diyabet tiplerinde olduğu gibi ailede şeker hastalığının bulunması Tip 2 için önemli bir risk faktörüdür.
- Yaş: Tip 2 diyabette en önemli risk faktörlerinden biri de artan yaştır. Yaşlanma ile beraber metabolizmada meydana gelen değişiklikler Tip 2 diyabet oluşumuna neden olabilir.
- Polikistik Over Sendromu: Kadınlarda adet görememe veya uzun ve düzensiz aralıklarla adet görme ile ilerleyen bu hormonal sendrom Tip 2 diyabet riskini artırır.
Gestasyonel Diyabet Risk Faktörleri
- Yaş: Hamile kaldığınız yaşın fazla olması gestasyonel diyabete sahip olma riskini artıracaktır.
- Aile öyküsü: Anne veya kız kardeşin hamilelikleri sırasında gestasyonel diyabet yaşamış olmaları, kişinin riskini artırmaktadır.
- Aşırı kilo ve obezite: Hamile kalınan ve hamilelik süresince alınan fazla kilolar bu şeker hastalığı tipi için risk faktörüdür.
Diyabet Belirtileri
Şeker hastalığında en sık görülen semptomlar aşağıda sıralanmıştır:
- Artan susuzluk hissi ve sık idrara çıkma, böbreklerin fazla şekeri (glikoz) filtrelemek ve emmek için daha fazla çalışmak zorunda kalmasından meydana gelir.
- Ağız kuruluğu
- Yorgun hissetme
- Bulanık görme
- Ellerde, ayaklarda uyuşma veya karıncalanma, kandaki şeker miktarının sinirlerde oluşturduğu hasardan ötürü oluşur.
- Yavaş iyileşen yaralar veya kesikler
- Planlanmamış kilo kaybı
- Sık sık yaşanan enfeksiyonlar
Kadınlarda: Mantar veya idrar yolu enfeksiyonları meydana gelebilir. Bunun nedeni mantarların kandaki şekerle beslenmesidir. Şeker hastalığı iyi kontrol edilmediğinde, kan şekeri seviyesi çok yüksek seviyelere çıkabilir. Şekerdeki bu artış, özellikle vajinal bölgede mantarın aşırı büyümesine neden olabilir. Vücut buna tepki olarak bir mantar enfeksiyonu geliştirebilir.
Erkeklerde: Diyabet hastalığının sinirler üzerinde sebep olduğu hasar erkeklerde cinsel dürtünün azalması ve erektil disfonksiyona neden olabilir. Ayrıca dolaşımın azalması da kas kuvvetinde de azalmaya neden olur.
Diyabet Tedavisi
Hangi diyabet tipine sahip olduğunuza bağlı olarak değişebilen tedavi protokolü, kan şekerinin düzenli takibi, insülin alımı veya ağızdan alınan ilaçlar ile sürdürebilmektedir. Kronik bir hastalık olan diyabetin, kesin bir tedavisi olmamasına rağmen alınan ilaçlar, sağlıklı bir diyet ve düzenli fiziksel aktivite şeker hastalığının tedavisi ve şikayetlerin azaltılmasında olumlu etkilere sahiptir.
Diyabette Egzersiz Tedavisi
Egzersiz, diyabet ve diğer birçok hastalık üzerinde bilimsel olarak kanıtlanmış olumlu etkilere sahiptir.
Egzersizin faydaları aşağıda sıralanmıştır:
- Kilo kontrolüne yardımcı olur
- Kan basıncını düşürür
- Zararlı LDL kolesterolü düşürür
- Sağlıklı HDL kolesterolü yükseltir
- Kasları ve kemikleri güçlendirir
- Anksiyeteyi azaltır
- Genel vücut sağlığını iyileştirir
Egzersizin diyabetli bireylere ek faydaları vardır: Egzersiz kandaki şeker seviyelerini düşürür ve vücudunuzun insülin hormonuna karşı duyarlılığını artırarak insülin direncine karşı koyar.
Diyabet İçin En İyi Egzersiz Nedir?
Diyabetli bireyler için tedavi edici tek bir egzersiz türü yoktur. Seçilecek egzersiz veya egzersizlerin kişinin isteğine uygun ve ulaşılabilir olması çok önemlidir. En önemlisi ise kişinin fiziksel aktiviteyi hayatına uygun hale getirebiliyor olmasıdır.
Yüzme, koşu, yürüme gibi aerobik egzersizler, bantlar ve ağırlıklarla yapabileceğiniz kuvvet egzersizleri mutlaka uygulanmalıdır. Bu egzersiz türleri hem sağlıklı kiloyu korumaya hem de insülin direncini kırmaya yardımcı olur.
Evde Fiziksel Aktivite
Evde vakit geçirirken de fiziksel olarak aktif olmanın birçok yolu vardır:
- Ev içerisinde yapabileceğiniz kısa yürüyüşler
- Otururken kol ve bacak kaslarını esnetme
- Evi süpürmek veya mutfak işi yapmak gibi fiziksel aktiviteler
- Eğer bir bahçeye sahipseniz bahçe bakımı ile uğraşmak
Dışarıda Fiziksel Aktivite
Şeker hastalığı ile yaşarken günlük rutinde yapılan ufak değişimler fiziksel sağlığınız üzerinde büyük etkilere sahiptir.
- Açık havada yürüyüş yapmak, bisiklet sürmek
- Asansör veya yürüyen merdiven yerine merdivenleri kullanmak
- Açık havada yapılabilecek egzersizler yapmak
- Otobüsten bir durak önce inmek veya aracınızı gideceğiniz yerden daha uzağa park etmek
İşte Fiziksel Aktivite
Uzun saatler oturarak çalışıyorsanız ve diyabet hastasıysanız işyerinde fiziksel olarak aktif kalmak oldukça önemlidir.
- Mola sürelerinde yürüyüş yapmak
- Oturduğunuz yerde egzersiz yapmak
- Gün içerisinde hem stres yönetimi hem de kaslarınızın rahatlaması için esneme ve nefes egzersizleri yapmak
Egzersiz Planı Uygularken Dikkat Etmeniz Gerekenler
- Egzersizlere başlamadan ve yeni bir egzersiz eklemeden önce mutlaka doktorunuzla iletişime geçin.
- Egzersize başlamadan önce kan şekerinizi mutlaka kontrol edin.
- Ayakta duyu kaybı varsa düşük şiddetli koşu gibi egzersizler yerine yürüme, yüzme veya masa başında yapabileceğiniz egzersizlere yönelin.
- İnsülin veya ilaç kullanıyorsanız, ilaçlarınızı egzersiz sırasında mutlaka yanınızda bulundurun.