Toplumda çok sık karşılaşılan skolyoz (omurga eğriliği), omurganın sağa veya sola eğilmesi ve kendi etrafında belli bir açıyla dönmesi sonucu oluşan bir omurga rahatsızlığıdır. Sağlıklı bir omurgaya arkadan bakıldığında omurga düz görünür. Ancak skolyozdan etkilenen bir omurgada genellikle S veya C harflerini andıran eğim ya da eğimler gözükmektedir. Omurgadaki bu eğriliğin skolyoz olarak adlandırılması için ise röntgen üzerinde ölçülen açının en az 10 derece olması gerekmektedir.
Skolyozun farklı türleri bulunmaktadır. En sık karşılaşılan “İdiopatik skolyoz”, tüm vakaların %70’ini oluşturmasına rağmen ortaya çıkış nedeni henüz bilinmemektedir. Yazımızın devamında skolyoz türleri, skolyoz belirtileri ve tedavi yöntemleri ile ilgili detaylı bilgilere değineceğiz.
Skolyoz Çeşitleri
İdiopatik Skolyoz
En çok görülen türüdür ve aynı zamanda kesin bir nedeni olmayan vakaları ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Oluştuğu yaş gruplarına göre kategorilendirilebilen idiopatik skolyozda en sık karşılaşılan yaş grubu 11-18 yaş aralığını içeren ergen grubudur.
- Bebek (0-3 yaş arası)
- Çocuk (4-10 yaş arası)
- Ergen (11-18 yaş arası)
- Yetişkin (18+ yaş)
Konjenital (Doğuştan) Skolyoz
Anne karnında bebeğin omurgasının oluşması sırasında bazı problemler meydana gelebilir. Dikdörtgen biçiminde olması gereken omurlar, üçgen şeklinde; ayrı olması gereken omurlar yapışık şekilde oluşabilir. Bu anomaliler sonucunda bebek skolyoz ile doğabilir. Gözle görülebilen belirtiler mevcutsa, bebeklik döneminde de anlaşılabileceği gibi birçok vakada büyümeyle beraber belirtilerin ortaya çıkması veya artması sonucu daha de geç tespit edilebilir.
Nöromusküler Skolyoz (Nörolojik-Kas Hastalıklarına Bağlı Skolyoz)
İdiopatik skolyozdan sonra görülen en yaygın ikinci tiptir. Serebral palsi, spina bifida, omurga yaralanmaları ve bazı kas hastalıklarının sebep olduğu kas güçsüzlüğü, kaslar arasında denge kaybı ve kaslardaki spastisite, nöromusküler skolyoza neden olabilir.
Skolyoz Belirtileri
Her yaştan bireyde görülebildiği gibi en sık olarak 11-18 yaş aralığında, ergenlik dönemindeki (adölesan) kişilerde görülür. Büyümenin çok hızlı olduğu bu dönemde belirtilerin fark edilmesi önemlidir ve tedavi sürecini daha etkili hale getirir.
Özellikle ailelerin aşağıdaki belirtileri fark etmesi bu hastalığın seyri açısından çok önemlidir. Skolyozun açısına ve tipine göre değişiklik göstermesine rağmen, skolyozlu bireylerde en sık görülen belirtiler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Bel oyuntularının iki tarafta eşit olmaması
- Bir kalçanın diğerinden daha yukarıda olması
- Bir omzun diğerinden yukarıda olması
- Öne eğilirken sırtın bir tarafında şişkinlik oluşması
- Arkadan bakıldığında omurganın düz olmaması
- Bir bacağın daha uzun gözükmesi
- Göğüs kafesinin bir tarafta öne doğru çıkık olması
- Kürek kemiklerinden birinin daha belirgin veya yukarıda görünmesi
- Kıyafetlerin tam oturmaması
Skolyoz (Omurga Eğriliği) Nasıl Tedavi Edilir?
Skolyoz tedavisi içi üç farklı yöntem bulunmaktadır. Bu tedavi yöntemleri birlikte kullanılabileceği gibi tek bir yöntem olarak da kullanılabilir. Yine de hastalığın her kişide farklı seyrettiği, bu nedenle de tedavinin kişiye özel planlanması gerektiği unutulmamalıdır.
Skolyoz, yanlış uygulamalar neticesinde olumsuz tablolar ortaya çıkarabilecek bir sağlık sorunudur. Erken yaşlarda veya erken evrelerde tespit edilmesi durumunda tedavisi çok daha kolay olan bu hastalık, yanlış tanı ve tedaviler sonucunda cerrahi müdahalenin kaçınılmaz olduğu sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle skolyoz tanısı ve tedavisi mutlaka hekim tarafından planlanmalıdır. Tedavi planlanırken aşağıdaki faktörler göz önünde bulundurulmalıdır.
- Hastanın yaşı
- Hastanın büyümeye devam edip etmediği
- Skolyozun türü
- Eğriliğin tipi
- Eğriliğin açısı
- Varsa ağrının şiddeti
- Skolyozun ilerleme riski
Korse Tedavisi: Skolyozlu bireye özel hazırlanan korseler hastalığın ilerlemesini önlemek için kullanılmaktadır. Günde 20 saat veya 23 saat kadar kullanılmaları önerilir. Düzenli ve uygun egzersizlerle desteklendiğinde korse kullanımından alınan verim artırılabilir.
Skolyoz Egzersizleri (Fizyoterapi ve Egzersiz Uygulamaları): Günümüzde tedavide en çok kullanılan yöntemlerden biri de özel hazırlanmış egzersiz programlarıdır. Bu egzersiz programları, skolyozun eğriliğine ve kişinin günlük hayatına özel hazırlanmaktadır. Nefes teknikleri ve skolyoza özel pozisyonlamaları da içeren bu egzersizlerin mutlaka skolyoz alanında uzmanlaşmış fizyoterapistler tarafından uygulanması gerekmektedir.
Ameliyat: Skolyozun derecesine bağlı olarak karar verilecek cerrahi müdahale, uzman doktorlar tarafından omurganın düzleştirilmesi için çeşitli araç ve metotlar kullanılarak yapılır. Öncelikle, tıbbi görüntüleme cihazları ile hassas ölçümler yapılarak hastanın gereksinimleri tespit edilir. Bunun sonrasında hasta ameliyata alınarak omurlar arasına protezler ve omurganın dik durmasını sağlayan platinler takılır. Bu operasyon, başlangıçta omurgayı yapay olarak dik tutan bir yapıyı ifade ediyor olsa da, uzun vadede omurga bu destek ile düzelir.
Skolyoz Hastaları Nelere Dikkat Etmeli
Hastalar doktorları tarafından planlanmış tedavi programlarına devam ederken, günlük hayatlarında da dikkat etmeleri gereken bazı önemli noktalar vardır.
- Çantalar tek kolda taşınmamalıdır. Aynı zamanda taşınan çantaların ağır olmamasına dikkat edilmelidir.
- Hastalar kilolarına dikkat etmelidir. Fazla kilo, omurga üzerine binen yükü arttıracağından skolyoz üzerinde negatif etkileri olabilir.
- Telefon, bilgisayar ve tablet gibi elektronik cihazların uzun süreli ve yanlış pozisyonlarda kullanılması omurgaya binen yükün artmasına neden olur.
- Halter gibi omurganın üzerine yük bindiren sporlardan kaçınılmalıdır.
- Skolyoz için sıklıkla önerilen yüzme sporunun, son yıllarda yapılan çalışmalarda tedavi için uygun bir yöntem olmadığı hatta bazı bireylerde skolyozun artmasına neden olabileceği kanıtlanmıştır. Bu nedenle doktorunuz önermedikçe yüzme sporunu tedavi edici bir yöntem olarak kullanmamalısınız.